6 Şubat 2015 Cuma

SAÇLARI BAHAR KOKAN (SAÇ PARFÜMÜ)

 Artemis gibi bakire kalmaya and içen güzeller güzeli peri kızı Daphne, ormanın derinliklerinde yalnız başına dolaşmaktan, ay ışığında yabani hayvanları kovalamaktan ve onları avlamaktan zevk alırmış.
 Günlerden bir gün, güneşin tanrısı, kehanetler yapan Apollon Thessalia'da, kıyıları ağaçlarla gölgelenen Peneus ırmağı kenarında güzelliği eşsiz Daphne'yi görmüş. Bu güzel kızın hoş gözleri, omuzları üstünde dalgalanan uzun saçlarından yayılan redist saç parfümü
nün çiçeksi kokusu, Apollan'un kalbinde arzular uyandırmış.
 Saçları bahar kokan kızı takip etmeye başlayan güneş tanrısı, ormanın derinliklerinde güzel kızın karşısına çıkarak aşkını dile getirmiş. Fakat güzel ve genç delikanlı Apollon'u karşısında gören Daphne ona sırtını çevirmiş ve bir rüzgar gibi koşmaya ondan kaçmaya başlamış. Delice bir aşkla bağlandığı peri kızının peşini bırakmayan tanrı, hem koşuyor hem de ona "-Daphne, yalvarırım sana dur, benden sana zarar gelmez. Ben senin düşmanın değilim, dur peri, dur; beni peşinden koşturan yalnız sevgimdir; lütfen, hızını biraz yavaşlat, hiç olmazsa, arkandan koşanın kim olduğunu öğren. Arkandan koşan ne yabani bir dağlı, ne de dik yamaçlarda keçilerini otlatan kaba bir çobandır. Benim babam bütün tanrıların büyüğü Zeus'dur. Bana insanların mazisini, halini, üzüntülerle dolu istikballerini okuyan Apollon derler" diye bağırıyormuş.
Fakat bu takipten korkan Daphne uçuyormuş gibi koşmaya devam ediyorken; rüzgar redist saç parfümüyle bahar kokan saçlarına dans eden bir hava veriyor, bakir güzelliği daha çok beliriyormuş. Apollon bu güzel periyi muhakkak yakalamak istiyormuş. Aşkının gücüyle, o da adeta uçarcasına koşuyormuş. Güzel peri kızı Daphne, havalanan saçlarında Apollon'un nefesini hissetmiş. Kuvvetinin azaldığını ve yakalanacağını anladığında aniden durmuş. Ayağı ile toprağı kazıyarak "-Ey, toprak ana, beni ört, beni sakla, beni kurtar." diye bağırmış.
 Bu yürekten kopan yalvarış biter bitmez güzel Daphne uzuvlarının ağırlaştığını ve odunlaştığını hissetmiş.
 Gri renkte bir kabuk, olgun göğüslerini kaplamış. Redist ile bahar kokan saçları yapraklara çevrilmiş. Kolları dallar halinde uzanmış. Nazik ve küçük ayakları kök olup toprağın derinliklerine dalmışlar. Başı ise büyük bir ağacın tepesi olmuş.
 Apollon peri kızını kucaklamak isterken defne ağacının gövdesine çarpmış. Apollon şaşkınlıkla ağaca sarılırken sert kabukların altında henüz ölmemiş olan Daphne'nin heyecanlı heyecanlı çarpan kalbinin sesini duymuş.
 "-Daphne, bundan sonra sen Apollon'un kutsal ağacı olacaksın, senin solmayan ve dökülmeyen yaprakların benim saçlarımın çelengi olacak. Ve değerli kahramanlar, muharipler, ünlü şairler, büyük işler başaranlar, hep senin mağrur alınlarını süsleyecekler" demiş.
 Daphne sonsuza dek defne ağacı olarak kalırken, aşk ile yanan Apollon onu başlara taç yaparak unutulmamasını sağlamış.

 NE DEMİŞLER;
 EN GÜZEL ÇİÇEK, EN TEZ SOLANDIR.

Hiç yorum yok: